SUSKUNLUĞUMUN FERYADI
Boğazımda düğümlenip söylenmemiş binlerce söz
Soru işaretleriyle sorgulanıyor zihnimde
Hiçbirine noktayı koymadan
Nadasa bırakıyorum
Yutkunuyorum
Acı biber gibi
Yüreğime dokunuyor her biri
Boğuluyorum
Yine de……..
Susuyorum
Sustum !
Yüz binlerce sözü kalbime akıttım da
Sustum
Acıları, endişeleri, hayal kırıklığını içime atıp ta
Sustum
Susmayı mertlik kabul ederek değil
Çaresiz kalışıma yenik düşerek sustum
Yenildim, evet !
Keskin bıçak sözlü sevdaya yenildim
Sevgili Nihat Behram, bir şiirinde
“Korktuğum şu:
ürkütürsem kavuşamam, ay ışığı kirpikleri incinir;
gücenirse barışamam, bu dert beni bitirir”... demiş
İşte……. bende bu yüzden sustum.
Kimseler duymadan sessizce
Beynim ile kalbim arasındaki o ince çizgi üzerinde
Konuşuyorum
Haykırıyorum…
Ağlıyorum…
Susuyorum.
İsyan, sitem değil benimkisi
Kimseler üzülmesin halime
Nasıl bir şeydir bu
İçinde hala hoşgörüyü saklayan
Her nedene bir kılıf bulan
Suçları hükümsüz sayan
Ana şefkati ile sarmak yaraları, sabretmek
Çırpınmak mı bunun adı
Kabullenememek mi terk edişliği
Yoksa konduramamak mı
Bilmiyorum
Bildiğim tek şey…….
Sevdiğimden susuyorum
Gülizar Turgut